Piyasalar iyimserliğini korumaya çalışacak

-piyasalar-iyimserligini-korumaya-calisacak--20042011


Piyasalar iyimserliğini korumaya çalışacak

Piyasalar korona virüsünün ekonomi üzerindeki etkilerini izlemeye devam ederken gerek ABD gerekse Almanya’nın ekonominin kısmen de olsa açılması yönündeki çabaları ve Çin’den gelen verilerin en kötü senaryoların işaret ettiği gibi gerçekleşmemesi ile pozitif haber akışının biraz daha ön plana çıktığını görüyoruz. Ancak korona virüsü ana gündem maddesi olarak kalmaya devam ettiği için artan iyimserliğe karşın kırılganlık da sürüyor. Bu noktada, hafta içinde ABD ve Euro Bölgesi’nden gelecek olan öncü PMI rakamlarının vereceği sinyalleri yakından takip edeceğiz. Genel olarak baktığımızda verilerin büyümeyi daralmadan ayıran 50 seviyesinin belirgin şekilde altında kalma potansiyelinin çok yüksek olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Özellikle Euro Bölgesi’nde daha zayıf rakamlar görmemiz şaşırtıcı olmayacaktır. ECB ve Fed güçlü adımlar atmış olsa da virüsün etkileri azalmadan atılan adımların PMI rakamlarına yansımasını beklememek gerekir.

 

Kaynak: Bloomberg

 

Son yedi toplantısında faiz oranlarında toplam 1425 baz puan indirim yapan TCMB ise Nisan ayı toplantısını Çarşamba günü gerçekleştirecek. Son toplantı sonrasında yayımlanan metinde mevcut para politikası duruşunun hedeflenen dezenflasyon patikasıyla uyumunu koruduğu yönündeki cümlesine yer vermeyen TCMB böylece enflasyon trendindeki ve beklentilerindeki iyileşmeleri politika faizine yansıtmaya devam edeceğinin sinyalini vermişti. Yıl sonu enflasyon beklentilerinin %10’un altında seyretmesinin yanında Mart ayında TÜFE’nin %12’nin altına indiğini düşünürsek indiriminin önünde enflasyon tarafında önemli bir engel görünmüyor. Bu noktada ortalama piyasa beklentisi de faizlerde 50 baz puanlık bir indirime gidileceği yönünde. Ancak son toplantıdan bu yana TL’nin belirgin şekilde değer kaybetmiş olması ve Türkiye’nin 5 yıllık CDS priminin 600 baz puanı aşması daha temkinli bir adım da atılabileceğine işaret ediyor.

 

BEKLENTİLERİMİZ

Borsa İstanbul iyimserliğini koruyor. Geride bıraktığımız haftada dalgalı sayılabilecek bir performans ortaya koyan BIST-100 endeksi buna karşın haftayı özellikle Cuma günkü değer kazanımı ile %2’ye yakın değer kazanımı ile tamamlamayı başardı. Teknik açıdan bakıldığında endeksin geri çekilmeleri 95.000 puanın üzerinde karşılaması oldukça pozitif sinyaller verirken 97.500 seviyesinin üzerinde kapanışlar yapılmasının endekse daha fazla moment kazandıracak bir unsur olacağını düşünüyoruz. Böyle bir senaryoda sonraki hedefler ise sırasıyla 100.000 ve 105.000 seviyeleri olacaktır. TCMB Başkanı Uysal’ın hafta sonu yaptığı açıklamalarda yeni bir swap anlaşması için merkez bankalarıyla görüşmeler yaptıklarını vurgulamasını TL açısından olduğu kadar Borsa İstanbul açısından da destekleyici bir unsur olarak görüyoruz.

 

EUR/USD kritik seviyelerde. Makroekonomik verilerin küresel ölçekte zayıf bir tablo ortaya koyması yatırımcıların dolar tercihinin öne çıkmasına neden olurken bu durum paritenin 1,0880 desteğinin altına gerilemesine neden oldu. Söz konusu seviyenin altında kalındıkça aşağı yönlü risklerin geçerli kalmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Bu hafta ise özellikle PMI rakamlarının ortaya koyacağı tabloyu yakından takip edeceğiz. Öyle ki, verilerin ekonomik aktivite üzerindeki baskının artarak devam ettiğini göstermesi durumunda bunun dolar lehine havayı desteklemesi şaşırtıcı olmayacaktır. 

 

USD/TL yeni haftaya 6,90’ın üzerinde başlıyor. Küresel risk iştahındaki toparlanma sinyallerine karşın geride bıraktığımız haftada gelişmekte olan ülke para birimlerinin ortalama performansından negatif ayrışan TL, dolar karşısında haftayı 6,90’ın üzerinde tamamladı. Zaman zaman 6,90’ın altına inilmesi TL lehine bir tablo çiziyor olsa da momentum kazanılması için sırasıyla 6,85 ve 6,80 seviyelerinin altında rakamlar görmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Teknik görünümün dışında bu hafta özellikle TCMB’nin vereceği faiz kararının ve sonraki dönemler için ortaya koyabileceği potansiyel yol haritasının kurun performansında etkili olacağını düşünüyoruz. Daha da önemlisi ise, TCMB Başkanı Uysal’ın hafta sonu yaptığı açıklamalarda yeni bir swap anlaşması için merkez bankalarıyla görüşmeler yaptıklarını söylemesi dış finansman desteğine yönelik çalışmaların sürdüğünü gösterdiği için haftaya başlarken TL açısından destekleyici bir faktör olarak öne çıkıyor.

 

Tahvil faizlerinde aşağı yönlü hareket alanı şimdilik sınırlı. TL’deki değer kaybı nedeniyle geride bıraktığımız haftanın büyük bölümünde baskı altında kalan tahvil faizleri bu hafta TL’nin sergileyeceği performansın yanında TCMB’nin vereceği faiz kararını takip edecek. Merkez Bankası’nın faiz indirimi için kapıyı açık bırakması özellikle kısa vadeli faizlerde aşağı yönlü hareket alanını canlı tutuyor. Ancak mevcut şartların devam etmesi halinde bunun 10 yıllık vadede %13’ün altında kalıcı rakamlara olanak sağlayacağını düşünmüyoruz. Kaldı ki Türkiye’nin 5 yıl vadeli CDS priminin 600 baz puanın üzerinde seyretmesi de aşağı yönlü hareket alanını zorlaştırıyor. 

 

Ons altın artan risk iştahı ile güç kaybetti. Haftanın son işlem gününde küresel risk iştahının güç kazanmasıyla gelen satışları karşılamakta başarılı olamayan altının ons fiyatı kapanışı da 1700 doların hemen altında yaptı. Teknik açıdan önemli olan bu seviyenin altına inilmesi ile yaklaşık bir aydır devam eden yukarı yönlü trend bozulmuş oldu. Bu durum aşağı yönlü riskleri artırdığı için altının bu hafta yeniden söz konusu seviyeyi aşıp aşamayacağı oldukça kritik. 1700 doların yeniden aşıldığı bir senaryoda 1711 ve 1715 ara dirençler olmak üzere hedef 1720 dolar noktası olacaktır. 1670 dolar ise ilk destek noktası olarak izlenebilir.

Kaynak:ÜNLÜ Menkul Değerler A.Ş.,
Hibya Haber Ajansı