TL varlıklar yüksek volatilitenin etkisinde

tl-varliklar-yuksek-volatilitenin-etkisinde-05082010

TL varlıklar yüksek volatilitenin etkisinde

Yurtiçi piyasalar 4,5 günlük tatilin ardından haftaya iyimser bir başlangıç yapmaya çalışsa da TL swap faizlerinde yaşanan sert yükseliş piyasaların dengesin bozarak volatiliteyi uç seviyelere taşıdı. Geçen haftaki geri çekilmeye dünkü satışlar da eklenince yurtdışı borsalardan belirgin şekilde negatif ayrışan Borsa İstanbul’da tepki potansiyeli oluştuğunu söylemek mümkün. Ancak bu potansiyelin ne ölçekte gerçekleşebileceği küresel risk iştahının yanında swap faizlerinin baskı unsuru olarak çalışıp çalışmayacağına bağlı olacaktır. Dolayısıyla, swap faizlerinin seyrini yakından takip etmeye devam edeceğiz. Bugün makroekonomik veri tarafında ise ABD’den gelecek ISM hizmet endeksi ve Euro Bölgesi’nden gelecek PMI hizmet rakamlarını takip edeceğiz. Verilerin 50 seviyesinin belirgin şekilde üzerinde kalarak ekonomik aktivitedeki iyileşmenin devam ettiğine yönelik bir tablo ortaya koyması bekleniyor.

 

BEKLENTİLERİMİZ

 

Borsa İstanbul negatif ayrışıyor. Küresel piyasaların haftaya iyimser bir zeminde başlamasına paralel olarak 4,5 günlük tatilin ardından yukarı yönlü bir eğilim sergileyen BIST-100 endeksi haftanın ilk işlem gününe 1140 puanın üzerini test ederek başladı. Ancak gerek küresel piyasalardaki çözülme gerekse yurtdışında artan TL maliyeti ve pozisyonlarını kapatmak için TL bulmaya çalışan yatırımcıların yaptıkları satışlar BIST-100 endeksinin gün içinde 1085 puana doğru geri çekilmesine neden oldu. Endeksin teknik görünümünün bir süredir olduğu gibi zayıf kalmaya devam ettiğini görüyoruz. Dün tepki alımlarının satışla karşılanması da bu görüşümüzü destekler nitelikte. Bu noktada, TL likiditesinin seyrinin ve gecelik swap faizlerindeki değişimlerin Borsa İstanbul açısından da önemli olduğunu söyleyebiliriz. Dünkü sert düşüşün ardından kısa vadeli indikatörler ise tepki alımı potansiyelinin belirgin şekilde arttığına işaret ediyor.

 

 Teknik Analizde Öne Çıkanlar

Hisse

RSI

Momentum

MACD

PSAR

ASELS

AL

AL

AL

AL

KOZAL

AL

AL

AL

AL

TCELL

AL

AL

AL

AL

 

EUR/USD gücünü koruyor. Dün 1,1800’in üzerini test etmesine karşın bu bölgede satışla karşılaşan EUR/USD geri çekilmeleri 1,1700’nin üzerinde karşılamakta ise zorlanmadı. ABD tahvil faizlerindeki geri çekilmenin desteği ile paritenin yeni güne ise 1,1800’in üzerini test ederek başladığını görüyoruz. Uzun süredir olduğu gibi kısa vadeli şartların EUR lehine bir tablo çizerken yükselişin korunması için 1,1800’in üzerinde kapanışlar yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün Euro Bölgesi’nden gelecek PMI hizmet endeksinin yanında ABD’den gelecek ISM hizmet endeksi ve özel sektör istihdamının ortaya koyacağı tablo paritenin performansında belirleyici olacaktır.

 

USD/TL’de volatilite artıyor. Londra swap piyasasına sunulan TL likiditesinin azalmasına paralel olarak swap faizlerinde yaşanan keskin yükseliş dün USD/TL’nin 6,90’ın altını test etmesini sağladı. Ancak swap faizlerindeki yükseliş TL’ye ilk etapta değer kazandırabilecek olsa da bu tip fiyat hareketleri sağlıklı olmayacağı için kısa vadede volatilitenin devam edebileceğini göz önünde bulundurmak gerekiyor. Kaldı ki, dünkü geri çekilmenin kalıcı olamaması da bu görüşümüzü destekler nitelikte.

 

Öte yandan enflasyon ise Temmuz ayında %0,85’lik piyasa beklentisinin altında %0,58 artış gösterdi. Böylece 12 aylık TÜFE %12,62 seviyesinden %11,76’ya gerilemiş oldu. Ancak bu durumu enflasyonun görünümünde iyileşme olarak görmüyoruz. Öyle ki, yıllık rakamdaki geri çekilme tamamen baz etkisinden kaynaklandığı gibi aylık bazda bakıldığında da gerçekleşmenin (%0,58) Temmuz aylarının tarihsel ortalamasına (%0,14) kıyasla belirgin şekilde yüksek olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla, enflasyon geri çekilmiş olsa da bu durumun son iki aydır enflasyondaki görünüme vurgu yaparak faiz oranlarını sabit tutan ve Enflasyon Raporu’nda yıl sonu tahminini 1,5 puan yukarı çeken TCMB’nin para politikasında değişiklik yaratmasını beklemiyoruz. Bu kapsamda 20 Ağustos’taki PPK toplantısında da faiz oranlarında değişiklik öngörmüyoruz.

 

56,9’a yükselen Türkiye PMI imalat endeksi ise Haziran ayında görmeye başladığımız toparlanmanın Temmuz ayında da devam ettiğini gösterdi. Reel Kesim Güven Endeksi başta olmak üzere diğer öncü göstergeler iyileşmeye yönelik net sinyaller verdiği için PMI rakamlarındaki artış sürpriz değil. PMI verilerinde özellikle önceki ay 53,1 olan yeni siparişler alt endeksinin Temmuz’da 59,1'e yükselerek Haziran 2005'ten bu yana hesaplanan endeks tarihinin en yüksek değerini alması dikkat çekti. İmalat endekslerindeki toparlanma piyasaların ardından ekonomilerin de dipten dönüşünü yansıtan net bir tablo ortaya koyuyor. Bu noktada, PMI endeksinin büyümeyi daralmadan ayıran 50 seviyesinin belirgin şekilde üzerine çıkması imalat sanayi büyümesinin ikinci çeyrekteki sert daralmadan sonra üçüncü çeyreğe güçlü bir ivme ile başlayacağına yönelik sinyaller veriyor. Bu da daralmanın ardından toparlanmanın da hızlı olabileceğini düşündürüyor.

Ons altın 2000 doları da aştı. Korona virüs vakalarındaki artış uzun zamandır olduğu gibi yatırımcıları değerli metallere yöneltmeye devam ediyor. Buna ABD tahvil faizlerindeki aşağı yönlü eğilim ve bu kapsamda doların kırılgan görünümü de eklenince ons altında yukarı yönlü eğilimin belirginleştiğini görüyoruz. Bu noktada, ABD’de teşvik paket konusunda politika yapıcılar arasındaki anlaşmazlıkların sürmesinin de dolar üzerinde baskı oluşturduğunu söyleyebiliriz. Teknik açıdan bakıldığında ise ons altında iyimserliğin arttığını görüyoruz. Bu noktada, özellikle 1985 doların aşılmış olmasının görünümü belirgin şekilde iyileştirdiğini söylemek mümkün.

 

Kaynak ÜNLÜ Menkul
Hibya Haber Ajansı