Yıllık TÜFE enflasyonu baz etkisinin yardımıyla geriledi

yillik-tufe-enflasyonu-baz-etkisinin-yardimiyla-geriledi-04082003

Yıllık TÜFE enflasyonu baz etkisinin yardımıyla geriledi

TÜFE enflasyonu, Temmuz’da %0,85’lik medyan piyasa beklentisinin altında %0,58 olarak gerçekleşti. Bizim tahminimiz de medyan piyasa beklentisine paralel %0,85 idi. Böylece yıllık enflasyon %12,62'den %11,76’ya geriledi. Çekirdek TÜFE enflasyonu (C grubu) ise aylık %0,83 gerçekleşmenin sonucunda (geçen sene: %2,13), yıllık bazda %11,6’dan %10,3’e geriledi. Yİ-ÜFE enflasyonu ise, aylık bazda %1,02 seviyesinde gerçekleşti ve yıllık bazda %6,2’den %8,3’e yükseldi.

Beklentilerden iyi gelen sonuç hizmet ve gıda enflasyonuna dayanıyor. Olumlu gelen manşet TÜFE enflasyonunun arkasında, gıda enflasyonunun -%1,0’lik projeksiyonumuza karşılık -%1,3 ve hizmet enflasyonunun da %1,4’lük projeksiyonumuza karşılık %1,1 seviyesinde gerçekleşmesinin etkili olduğunu görüyoruz. Hizmet enflasyonu, geçtiğimiz ay normalleşme adımları ve işe geri dönüşlerin etkileriyle %2,1 gibi çok yüksek bir seviyede gerçekleşmişti. Bu etkinin Temmuz ayı ile birlikte kısmen hafiflediği söylenebilir. Öte yandan, dayanıklı mal grubu enflasyonunun %2,8 seviyesinde gerçekleşmesi (otomobil, beyaz eşya, mobilya ve cep telefonu gibi genele yayılan artışlar var), kur geçişkenliğinin ve kısmen iç talep baskısının devam ettiği anlamına geliyor. Buna karşın, geçen sene vergi indirimlerinin sonlandırılmış olmasının yarattığı yüksek baz etkisi nedeniyle, dayanıklı mal grubu enflasyonunun yıllık bazda %15,5’ten %10,0’a gerilediği görülüyor. Yıllık çekirdek enflasyondaki (C grubu) %11,6’dan %10,3’e gerilemenin arkasında da bu düşüş yatıyor. Son olarak, enerji enflasyonunun aylık %2,5’lik gerçekleşmeyle, manşet TÜFE enflasyonunu önemli oranda yukarı çektiği görülüyor, ki bunun da aslında petrol fiyatlarındaki yükselişe bağlı olarak beklentiler dahilinde olduğunu söyleyelim.

TÜFE enflasyonu sene sonunda %11,5 seviyesinde (belki de üzerinde) olabilir. Özetle, yıllık TÜFE enflasyonunun baz etkisinin yardımıyla (Temmuz 2019’da vergi indiirmlerinin sonlandırılması ve %15’lik elektrik zammına bağlı) gerilediği görülüyor. Olumlu baz etkisinin önümüzdeki aylarda (Ekim sonuna kadar) da yardımcı olmasıyla, yıllık TÜFE enflasyonundaki düşüşün sürebileceğini düşünüyoruz. Ancak, TL’de süregelen değer kaybı eğilimi ve birim maliyetlerdeki artışların enflasyondaki düşüşü sınırlandırmasıyla, yıllık TÜFE enflasyonunun bu süreçte çift haneli seviyelerde kalmasını daha muhtemel görüyoruz.

Olumlu baz etkisinin Kasım ayından itibaren ise terse dönemsi muhtemel göründüğünden, yılın son iki ayında, yıllık TÜFE enflasyonunda yeniden bir yükseliş görülebilir. Buna göre, TÜFE enflasyonunu sene sonunda %11,5 civarında gerçekleşmesini bekliyoruz. TL’de ek değer kayıpları ve/veya Brent petrol varil fiyatlarında örneğin 50 $ seviyesine doğru bir yükseliş, bu tahminimiz üzerinde ek baskılar yaratabilir. Öte yandan, pek tercih edilecek bir senaryo olmasa da, örneğin salgının artış hızında bir ivmelenmeye bağlı global ekonomik aktivitede bozulma sonucu, petrol fiyatlarında geri çekilmeler, sene sonu TÜFE enflasyonunu aşağıya çekebilir. Sene sonu TÜFE enflasyonuna ilişkin yeni tahminimiz, TCMB’nin %8,9’luk revize tahmininin (%7,4’ten revize edildi) oldukça üzerinde kalıyor. Buna göre, TCMB’den önümüzdeki dönemde ek revizyon(lar) görebiliriz. 20 Ağustos’taki PPK toplantısında ise, TCMB’nin bekle-gör stratejisine devam edebileceğini, ancak likidite kısıntısı yoluyla, ortalama fonlama maliyetini bir miktar yukarı çekebileceğini düşünüyoruz.


Hibya Haber Ajansı