Dipten toparlanma? Sürdürülebilirlik?

dipten-toparlanma-surdurulebilirlik-23062002

Dipten toparlanma? Sürdürülebilirlik?

Avrupa’dan gelen PMI verileri beklenenden daha pozitif bir görüntüye işaret ediyor ve ekonomik açılmalarla beraber gelen ilk etkiler toparlanmanın devam ettiğini gösteriyor. Fransa’da imalat PMI 40,6’dan 52,1’e, hizmet PMI ise 31,1’den 50,3’e yükselerek büyüme pozisyonuna işaret ediyor. Almanya’da imalat 36,6’dan 44,6’ya, hizmet 32,6’dan 45,1’e yükseldi ve burada da daralma durumu devam etse de Haziran ayı ile beraber bu daralmanın ivmesi oldukça azalmış durumda. Euro Bölgesi’nin genel verilerinde imalat 39,4’ten 46,9’a, hizmet ise 30,5’tan 47,3’e toparlanmış gözüküyor.

 

İngiltere’de ise imalat sektörü PMI göstergesi 40,7’den 50,1’e gelerek büyüme pozisyonuna geçerken; hizmet ise 29’dan 47 seviyesine doğru önemli bir toparlanma gerçekleştirdi.

 

Haziran ile beraber ekonomilerin açılmasının hız kazanması ve normalleşme etkisiyle operasyonel hale gelen sektörlerin yansıması görünüyor. Bununla beraber, halen üretim, talep ve istihdam bileşenleri açısından kırılganlık faktörleri mevcuttur. Nisan ayında görülen çöküş etkisi, Mayıs’ta daha stabil ve Haziran’da ise daha pozitif bir hale gelmiştir. Buna karşılık, firmaların üretim, ihracat, istihdam gibi eğilimlerinin pandemi öncesindeki seviyelere çok kısa bir sürede gelmeleri fazla iyimser bir beklenti olur. Bu sürede firmalar, gelirlerini büyük oranda kaybetmekle beraber borçlarını finanse etmeye devam etmek durumunda kaldılar. Şu ortamda, parasal teşviklerde hem faizlerin düşürülmesi, hem de şirket finansmanını kolaylaştıracak şekilde tahvil alımlarının yapılması önemli. Aynı zamanda mali teşvikler ve direkt mali yardımlar konusu da önemli… Firmaların, pandemi dönemindeki finansal yüklerinin hafifletilmesi, operasyonel kalmaya devam etmeleri gerekiyor. Yeni yatırımlar belki finansal koşullardan dolayı kırılgan kalabilir, ancak en azından firma kapanmalarıyla işgücü piyasası ilave bir zayıflama içine girmez.

 

Bu konuda merkez bankalarının ve hükümetlerin yaptıklarına bakacak olursak;

 

·         Fed, şirket tahvillerinde alıma geçeceğini açıkladı. Bu şirketlerin finansman kaynağı açısından oldukça önemli…

·         Avrupa Merkez Bankası, PEPP programına 600 milyar EUR ek yaptı.

·         İngiltere Merkez Bankası, varlık alımlarını 100 milyar GBP artırarak 745 milyar GBP seviyesine çıkardı.

·         Fed’in bundan 1,5 ay önce açıkladığı Main Street (Ana Cadde) Kredi Programı bankalar tarafından hayat geçiriliyor.

·         Avrupalı liderler, 750 milyar EUR’luk bir koronavirüs kurtarma paketi üzerinde mutabakata varmaya çalışıyorlar. Anlaşmazlığa neden olan konu, paketin ne kadarının hibe ne kadarının kredi olacağı… Sorunsuz Kuzey Avrupa ülkeleri hibe modeline kesinlikle karşı çıkıyorlar ve paketin kredi ağırlıklı olmasını istiyorlar.

·         ABD’de Kongre’den ya Trump’ın altyapı ağırlıklı geleneksel harcama paketi, ya da Pelosi’nin daha çok inovasyon ve teknoloji ağırlıklı paketi geçecek.

·         İngiltere, bu dönemde Brexit modeli üzerindeki belirsizlikle de uğraşıyor ve pandemi dönemindeki müzakerelerde de uzlaşmazlık ile beraber çok önemli zaman kaybettiler.

 

Ekonomilerin, virüs 2. dalgası olsa bile (şu an görülen vakalar halen 1. dalga uzantısı) mümkün mertebe kapatılmamalarını bekleriz. Gelişmiş ülkeler, salgın koşulları ortadan kalktığı için değil, finansal yükü hafifletmek için normalleşme yapıyorlar. Mevcut toparlanma senaryoları (V veya U şeklinde, halen V şeklinde toparlanmanın fazla iyimser senaryo olduğunu düşünüyorum) içinde bulunulan şartlara göre oluşturulmuş durumda ve önümüzdeki 1-2 ay içinde (belki Eylül sonrasında) yeniden kapanmaya sebep olacak dalga söz konusu olursa ekonomiler açısından yeni diplerden söz etmek mümkün olacaktır. O yüzden bütün hesaplamalar temkinli yapılmak durumunda. İyileşmenin devam edebilmesi durumu, tamamen virüs salgınıyla mücadele konusunda başarıya ve sürecin yönetilebilirliğine bağlı olacaktır.

 

Kaynak Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı