İşgücüne katılmayan kadın sayısı 20 yılda, tam 32 kat arttı

isgucune-katilmayan-kadin-sayisi-20-yilda-tam-32-kat-artti-14072005

İşgücüne katılmayan kadın sayısı 20 yılda, tam 32 kat arttı

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in grup toplantısı konuşmasından satır başları;

•    Ermenistan’ın, can Azerbaycanımıza yaptığı saldırıda, şehit düşen kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.

•    Haklı davalarında her zaman yanlarındayız, yanlarında olmaya da devam edeceğiz.
İktidardan da, bu zor zamanlarında, kardeşlerimizin yanında durma iradesini göstermelerini bekliyoruz.

•    Sakarya’da, havai fişek fabrikasındaki patlamada kaybettiğimiz, emekçilerimizin yasını tutarken, bilinçsizlik, plansızlık nedeniyle, 5 gün önce yaşanan ikinci bir patlamada, şehit verdiğimiz askerlerimize kahrolduk.

•    Türkiye’yi maalesef, insan hayatını önemsemeyen, ciddiyetsiz bir anlayış yönetiyor.  
Bu anlayışın neden olduğu; daha önce Soma’da, İstanbul’da, Pamukova’da, Çorlu’da şahit olduğumuz, Nice insanımızın canına mal olan, sorumsuzluklar zinciri devam ediyor. 

•    Türkiye bu hafta önemli bir gelişmeye sahne oldu.Sultan Mehmet Han’ın emaneti Ayasofya, artık tamamen ibadete açılacak.Milletimizin bir beklentisi yerine getirildi.Hayırlı olsun.

•    Hayırlı olsun ama, işin daha en başında yaptığım bir uyarıyı, tekrarlama ihtiyacı hissediyorum; Ayasofya ibadete açılsın, ama siyasete kapatılsın.

•    Ayasofya’nın Osmanlı dönemindeki fatihi Sultan Mehmet Han; Cumhuriyet dönemindeki fatihi de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.

•    Topu, gereksiz yere idari yargıya atıp, oradan çıkan kararla, kendini Ayasofya fatihi ilan etmeye kalkmak ise, acizliktir, kendini gülünç duruma düşürmektir.

•    Ayasofya üzerinden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına kin kusmaya kalkmasın.Çünkü onlar olmasaydı, tapusunda Türk Devletinin mührü bulunan ve Cami yazan bir Ayasofya’mız olamazdı. Hatta, onlar olmasaydı, Türkiye genelindeki 84.684 camimiz de olamazdı. 

•    Kanal İstanbul çılgınlığındaki rant, öyle bir gözlerini bürümüş ki, Ne mahkeme tanıyorlar, ne hukuk tanıyorlar…Dava devam ederken, 100 binlik planlar devreye alındı, şimdi de, 5 binlik ve binlik planlar askıya çıkarıldı. 30 milyon metrekarelik arazinin satışı yapıldı. İhaleler sessiz sedasız yürütülmeye devam ediyor…

•    Türkiye’de sadece geçen yıl, 474 kadın öldürüldü. İktidarlarının son 10 yılındaysa, Türkiye’de 3 bine yakın kadın öldürüldü.İçlerinden biri çıkmış, “Ak Parti’den önce kadının adı yoktu.” diyor. Kadının adı, bu kadar cinayetle konacaksa, konmaz olsun.

•    Bir kardeşimiz, diyanet’e telefon açıyor, ve soruyor;“Eşim beni dövüyor. Ne yapayım?” diyor.Hutbelerinde, “haramdan, hırsızlıktan, milletin hazinesine el uzatmanın günahından” bahsedemeyen bu dönemin diyaneti, “Altan al, “bir daha yapmayacağım” de, sus otur.” diyor.

•    “Hanımını döven, Allah’a ve Resulüne asi olur. Kıyamette onun hasmı ben olurum.” diyen Peygamber Efendimiz’den bahsetmiyor.

•    Hepiniz bilin ki, İstanbul Sözleşmesi, kadınlarımız için kıymetlidir. Ve bu sözleşmeyi, özgüveni gelişmemiş birkaç korkağa ezdirmeyiz, ezdirmeyeceğiz.

•    Aziz milletim; Kadınlarımızın tek sorunu şiddet değil.İş hayatında yaşadıkları da, en az şiddet kadar önemli bir mesele. İktidarın başı ve kadroları, her fırsatta, kadınların son 18 yıldaki kazanımlarını anlatadursunlar, maalesef gerçekler çok başka...

•    Gerçek şu: Türkiye, hala kadınların iş hayatına katılımında, dünyanın çok gerisinde. 
Her üç kadınımızdan, yalnızca biri işgücüne katılabiliyor.

•    Gerçek şu:Yalnızca son birkaç yılda, sayısı 2 milyona dayanan, “üniversite mezunu ev hanımı” yarattık.

•    Gerçek şu:İşgücüne katılmayan, üniversite mezunu kadın ve erkekler arasındaki fark, 
son 20 yılda, 25 binden 800 bine çıktı.Yani tam 32 kat arttı.

•    Yapılan tüm çalışmalar gösteriyor ki, Kadın iş bulamıyor.Hadi buldu diyelim, erkek kadar kazanamıyor.Hadi kazandı diyelim, işinde bir erkek gibi yükselemiyor.

•    Sanki aksini söyleyen varmış gibi;“Ayasofya egemenlik hakkımızdır.” diyor.Doğrudur; Ayasofya Türkiye Cumhuriyeti’nin tasarrufudur ve milletimizin bu yönde bir arzusu, isteği vardır. Amenna. 

•    Ama Sayın Erdoğan;Bu ülkede, Asgari ücretlinin geçinemiyor olması da, bir egemenlik meselesidir. İşsizlerin iş bulma hakkı da, bir egemenlik meselesidir, Konuşma ve basın özgürlüğü de, bir egemenlik meselesidir,

•    Gençlerin yarınlardan korkması, geleceğe dair tüm umutlarını kaybetmeleri de, bir egemenlik meselesidir, Bu ülkenin derelerinin, göllerinin, denizlerinin kirletilmesi de, bir egemenlik meselesidir.Güzelim ormanlarımızın yakılması, topraklarımızın satılması, peşkeş çekilmesi de, bir egemenlik meselesidir.

•    İşte, yarın 15 Temmuz…Dört yıl önce, ülkemizin başına çorap örmek isteyen bir çetenin kalkışmasının yıldönümü. Bu vesileyle demokrasi şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize sağlıklı, uzun ömürler diliyorum.

•    Bugün, iktidarın unuttuğu bu aziz millet, o gün, istiklal ve istikbali için canını ortaya koydu. Akif’in dizelerindeki gerçeği, tüm dünyaya bir kez daha ispatladı;“Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz Gelmişiz, dünyaya, milliyet nedir öğretmişiz!”

•    Devr-i iktidarlarında, Türk’ün devletini terör örgütüne teslim edenlere, yazıklar olsun.


Hibya Haber Ajansı